Çocuklarda Ölüm ve Yas Süreci
"Ebeveyn kaybı yaşayan çocuklara nasıl yaklaşılmalı? Çocuklara ölüm gerçeğini nasıl anlatmalı? Çocuklara yas sürecinde nasıl yaklaşmalıyız?" gibi soruların cevapları bu ayki yazımızda.
13.02.2025

whatsapp-image-2025-02-14-at-16.38.54.jpeg


ÇOCUKLARDA ÖLÜM VE YAS SÜRECİ

Ölüm, hayatın kaçınılmaz bir gerçeğidir ve çoğu zaman konuşulması zor bir konu olarak görülür. Ancak, yaşamın bir parçası olduğunu kabul etmek, bu konuyla başa çıkmayı kolaylaştırabilir. Ölüm nasıl algılanırsa algılansın, bir yakının kaybı her birey için farklı düzeylerde duygusal zorluklar içerebilir. Kişinin yaşadığı kaybın ardından üzüntü başta olmak üzere çeşitli duygusal, fiziksel, davranışsal ve sosyal tepkiler göstermesi olağandır. Bu sürece yas denir.

Ölüm, evrensel bir olgu olmakla birlikte, yas süreci her birey için benzersizdir. Çocuklar söz konusu olduğunda, yetişkinler genellikle onları korumak adına ölüm hakkında konuşmaktan kaçınabilir. Ancak çocukları doğrudan ilgilendiren böyle bir konuyu geçiştirmek yerine, yaş ve gelişim düzeylerine uygun şekilde anlatmak daha sağlıklı olacaktır. Çocuklara ölümü nasıl anlatacağımızı ve yas sürecinde onlara nasıl destek olabileceğimizi belirlemek için öncelikle yasın doğal tepkilerini ve çocukların gelişimsel özelliklerini bilmek gerekir.

Çocuklarda Yas Süreci ve Tepkileri

Yas sürecinde çocuklarda şu tür tepkiler gözlemlenebilir:
1. Fiziksel Tepkiler: Uyku sorunları, iştahsızlık veya aşırı yeme, baş ve karın ağrısı gibi psikosomatik belirtiler.
2. Duygusal Tepkiler: Öfke, üzüntü, suçluluk, kaygı, korku ve pişmanlık gibi duygular.
3. Bilişsel Tepkiler: Dikkat dağınıklığı, akademik performansta düşüş, olayları anlamlandırmada zorlanma.
4. Davranışsal Tepkiler: Parmak emme, alt ıslatma, içine kapanma, aşırı hareketlilik veya agresyon.
5. Sosyal Tepkiler: Aile üyeleriyle ilişkilerde değişim, sosyal çevreden uzaklaşma veya tam tersi aşırı bağlanma.

Bu tepkiler yas sürecinin doğal bir parçasıdır ve çocuğun yaşına, kişiliğine ve kaybı nasıl deneyimlediğine bağlı olarak değişebilir. Çocuklar, kayıplarının ardından bu bağlamda desteklenmelidir.


Çocukların Ölümü Algılama Süreci

Çocukların ölüm kavramını anlama düzeyi yaşlarına ve gelişim dönemlerine göre farklılık gösterir:
• 0-2 yaş: Ölümü anlamazlar ancak bakımverenin yokluğunu hissederler. Rutinlerindeki değişiklikleri fark eder ve huzursuzluk gösterebilirler.
• 2-5 yaş: Soyut kavramları tam olarak kavrayamazlar, ölümü geçici bir durum sanabilirler. Ancak doğru açıklamalarla kaybı anlayabilirler.
• 6-11 yaş: Zaman kavramını daha iyi kavradıkları için ölümün geri dönülmez bir durum olduğunu anlamaya başlarlar.
• 12 yaş ve üzeri: Ölümün tüm canlıları kapsayan, hayatın doğal bir parçası olan bir gerçeklik olduğunu kavrayabilirler.


Çocuklara Ölümü Anlatmak

Çocuklarla ölüm kavramı, bir yakının kaybı yaşanmadan önce konuşulabilir. Bu, onların ölümü daha sağlıklı anlamalarına yardımcı olabilir. Örneğin, doğadaki değişimler (mevsimlerin değişmesi, bir çiçeğin solması veya bir hayvanın ölümü) üzerinden bu kavram açıklanabilir. Gelişim düzeyine uygun olarak, bazı çocukların uzak bir tanıdığın taziyesine götürülmesi de düşünülebilir.

Bir yakınını kaybeden çocuğa ölüm haberinin verilmesi sürecinde dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır:
1. Haberi veren kişi, çocuğun güvendiği bir yetişkin olmalıdır. Tercihen bir ebeveyni, mümkün değilse çok yakın bir aile bireyi bu konuşmayı yapmalıdır.
2. Çocuğun kendini güvende hissetmesi sağlanmalıdır. Haberi veren kişi, fiziksel temas (sarılma, elini tutma gibi) ile çocuğun duygusal olarak desteklendiğini hissettirmelidir.
3. Ölüm somut ifadelerle anlatılmalıdır. Öncelikle çocuğa ölüm kavramı hakkında ne bildiği sorulmalıdır. Yanlış bilgiler düzeltilerek, “Ölüm, bir insanın yaşamının sona ermesi demektir. Ölen kişi artık nefes almaz, hareket etmez, düşünmez ve hissetmez.” şeklinde net ifadeler kullanılmalıdır.
4. Belirsiz ve kafa karıştırıcı ifadelerden kaçınılmalıdır. “Uykuya daldı”, “Cennete gitti”, “Melek oldu”, “Başka bir yolculuğa çıktı” gibi metaforlar çocuk için kafa karışıklığına sebep olabilir. Bunun yerine, “Deden öldü, artık yaşamıyor.” gibi açık ve net bir açıklama yapılmalıdır.

Çocukların Yas Sürecinde Desteklenmesi

Bir yakının kaybını yaşayan çocuklar için en önemli şey, duygularına alan açacak bir ortam sunmaktır. Çocuklara üzülmenin, ağlamanın ve duygularını ifade etmenin normal olduğu açıkça anlatılmalıdır.

Güven hissi sağlanmalıdır. Çocuk, bundan sonraki bakımının devam edeceğine dair rahatlatılmalıdır. “Ben hep senin yanında olacağım.” gibi güven verici cümleler kullanılabilir.

Soruları dikkatle dinlenmeli ve geçiştirilmemelidir. Çocukların ölümle ilgili soruları yaşlarına uygun şekilde, doğru ve net cevaplarla yanıtlanmalıdır. Yanıtlanmayan veya yanlış cevaplanan sorular, kaygılarını artırabilir.

Mezarlık ziyareti çocuğun isteğine bırakılmalıdır. Çocuk dilerse, bir yetişkin eşliğinde mezarlığa giderek vedalaşmasına yardımcı olunabilir. Ailenin inanç ve değerlerine uygun şekilde dua etmek veya sembolik bir anma gerçekleştirmek faydalı olabilir.

Ebeveynler kendi duygularını paylaşarak model olmalıdır. Çocukların yas sürecine dâhil edilmesi, onların duygularını ifade etmelerini teşvik eder. Ancak ebeveynlerin aşırı tepkiler vermemesi önemlidir.

Rutinlere en kısa sürede dönülmelidir. Sabah kahvaltıları, oyun saatleri, okul gibi günlük rutinler çocuklara güven hissi verir ve kayıpla başa çıkmalarını kolaylaştırır.

Çocukların ölüm ve yas sürecini sağlıklı bir şekilde anlamaları, onlara verilen doğru bilgi ve sağlanan duygusal destekle mümkündür. Ölümü konuşmaktan kaçınmak yerine, çocuğun yaşına ve gelişim seviyesine uygun şekilde açık ve net ifadeler kullanarak anlatmak, onların yas sürecini daha sağlıklı bir şekilde deneyimlemelerine yardımcı olacaktır.

 


Kaynakça:

Türk Psikologlar Derneği & UNICEF. (2018). Çocuklarda Yas Anne Baba El Kitabı.
Er Sabuncuoğlu, M. (tarih yok). Konu Çocuk Olunca. Nobel Yayıncılık.
Yıldız, A. (2004). Çocuk, Ölüm ve Kayıp. Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 7(12), 125-144.